15 Nisan 2014 Salı

ENAD'IN "YENİ VE BÜYÜK PROJESİ" & 2016 YILI HAC ORGANİZASYONU

2016 YILI HAC ORGANİZASYONU İÇİN
NEDEN "ENAD ENGELLİ AİLELERİ DERNEĞİ" ?
Huzur ve güven ile eda edilebilir bir ‘’HAC’’ için ENAD Engelli Aileleri Derneği;
Profesyonel rehberler ve hocalarımız eşliğinde, kutsal beldelerde konforlu ve rahat otellerde konaklayarak, aradaki zamanı kaldırıp, Asr’ı Saadet’de yolculuk yaparak, ruhumuz, bedenimiz ve imanımızla Allah Resulü’nün (S.a.v.) sünneti üzere bir Hac eda etmek için;
Zilhiccenin 8’inde tevriye günü, Mina’ya çıkarak sünnet üzere beş vakit namaz kılmak, Kur’an, evrad’u ezkar ve ilahiler ile o kutlu zamanı gündüz ve gece dolu dolu geçirmek, sonra arefe günü Arafat’a çıkmak, Efendiler efendisinin (S.a.v.) ‘’Hac Arafat’tır’’ dediği, Allah Hacıları affeder ve Hacıların affını istediği insanları da affeder, müjdesini verdiği mekanda, güneş batımına kadar, Ümmet-i Muhammed’e ve insanlığa yapılan dua ve niyazlara katılarak ‘’Amin’’ demek için hep beraberiz…
İlk insan ve ilk peygamber Hz. Adem’in (A.s.) indiği topraklar…
Son peygamber Hatem’ül Enbiya’nın (S.a.v.) doğup büyüdüğü mübarek beldeler…
Allah Teala’nın (C.c.) emin belde olarak andığı Kur’an’ın indiği, yüz yirmi dört bin peygamberin ziyaret ettiği haremler, mükerrem ve münevver şehirler…
Asırlardır Müslümanlar günahlarından arınmak, aslına rücu edip kemali bulmak için kutlu kafilelerle buraya akın ettiler ve ediyorlar…                                                                           
İslam'ın beş temel şartlarından biri olan Hac, sıhhati ve maddi durumu yerinde olan Müslümanlar için ömründe bir defa olmak üzere farzdır.
Ancak, insanın ömründe yalnızca bir defa farz olması, bir defadan fazla Hac yapılamayacağı anlamına gelmemelidir. Maddi durumun yerinde olmasının ölçüsü konusunda kısmen ihtilaf varsa da, genelde bunun ölçüsü bir kimsenin nisab miktarına varan malı ile birlikte, Hacca gidip gelecek kadar malı olması ve bakmakla yükümlü olduğu kimselerin nafakasını temin etmiş olması gerekir. Nafaka genel olarak, insanın asli ihtiyaçlarına verilen genel addır. Bunda da en çok yiyecek, giyecek ve barınılabilecek bir mesken akla gelir. İslam alimlerinin çoğunluğu tarafından kabul gören nisab miktarı ise 90 gram altındır. Bazı alimlere göre bu miktar biraz daha fazla veya biraz daha azdır. Bir kimse maddi olarak bu şartlara haiz ise, maddi olarak Hac üzerine farz olur.                                              
Bununla birlikte sağlık durumu da Hac için önemli bir şarttır. Hacca gidip gelmeye ve Haccın meşakkatlerine katlanabilecek derecede sıhhatli olması da gereklidir.                         
Haccın bir diğer önemli şartlarından biri de, yol güvenliği ile birlikte can ve mal güvenliğinin sağlanmış olması gerekmektedir.                                                                                             
İslam'ın beş temel esasları aynı zamanda ibadetlerin de özünü teşkil eder.                              
Kelime-i Şehadet, Namaz, Zekat, Hac ve Oruç, Îslam'ın üzerine kurulu olduğu bu beş temel esas, Müslümanların üzerinde hiç bir zaman ihtilafı olmayan esaslardır. Hiç bir Müslümanın bu esasları reddetmeye hakkı yoktur.                                                                                     
Müslüman, bağlı bulunduğu Îslam dininin bir mensubu olarak bütün varlıkları yoktan var eden yüce yaratıcı Allah’u Teala'nın emirlerini yerine getirmekle yükümlüdür.                      
İbadet, insanların yüce yaratıcı Allah (cc.) karsısındaki acziyetini kabulünün bir ifadesidir. İbadetlerde genelde bir hikmet aransa da en önemlisi bu hikmetin Cenabı Hakk'ın emri olmasıdır.
Hac bir turistik seyahat değildir…
Hac seyahati ibadet maksadıyla, Allah'ın emrini yerine getirmek amacıyla yapılan bir seferdir. Elbette ki Cenab-ı Allah bunun karşılığını kullarına ihsan edecektir. Bütün dünyadan gelen milyonlarca Müslüman, Hac'da, aralarında ırk, renk, mevki ve bölge farkı gözetmeksizin tek bir ALLAH’a karşı olan görevlerini ifa ederler. Müslümanlar böylece ümmet kardeşliğinin ne demek olduğunu da tesbit edebilmektedirler.  Hac'da giyilen ihram, her türlü kesimden gelen Müslümanın aralarında ırk, renk, mevki ve bölgesel hiç bir fark olmadığının da simgesidir. Îslam'ın insanlara, ibadetten anlatmak istediği zaten budur. Bütün insanlar eşit derecede ibadet edebilme hakkına sahiptir. Hiç kimsenin ibadeti, hiç bir kimseye yüklenemez.      
Hac'da bütün dünya Müslümanlarının kalbleri Alemlerin Rabbi olan Allah'a doğru atar. Hac ile Kurban neredeyse iç içe girmiş bir ibadetler bütünüdür. Kurban kesmenin vaktiyle ard arda yapılması bu iki ibadetin önemini de ortaya koymaktadır.
Kurban kesmenin vakti Zilhicce ayının 10. ve 12. günleri arasındaki günlerdir. Kurban'ın ille de mukaddes beldelerde kesilmesi diye bir şart yoktur. Kurban'ın kesilmesi için vekalet verilebilir.                     
Kurban Allah için kesilir. Et yemek için kesilmez. Kurban etinin ihtiyaç sahiplerine tasadduk edilmesi tercih edilir. Ayeti kerimede, "Kurbanlarınızın ne etleri ne de kanları Allah'a ulaşmaz. Fakat sizin takvanız Allah'a ulaşır" buyrulmuştur. Buradaki anlam Kurban'ın hikmetlerini ortaya koymaktadır.
Bir hayvanın kanının akıtılmasından öte, Kurban kesmekteki takva ve niyet ile amaç önemlidir. Kurban bu takva ile kesilir. Kurban, Allah'ın emrinin yerine getirilmesidir. Malın, Allah için harcanabileceğinin önemli bir göstergesidir. Cenab-ı Allah'ın insanların ibadetine ihtiyacı yoktur. Aksine, insanların Cenab-ı Allah'a ibadet etmeleri zaruridir.
Yukarıdaki ayeti kerimede belirtildiği gibi, akan kanlar ve elde edilen etler Allah'a ulaşmayacağına göre ona ulaşacak olan Müslümanların niyetleri ve takvalarıdır.                   
"Hali vakti yerinde olup da Kurban kesmeyen bizim mescidimize gelmesin" şeklinde rivayet olunan bir hadis ile, Kurban'ın önemi anlatılmak istenmiştir.                                                 
Bu Hadisin açık anlamı sudur: Eğer bir Müslüman Kurban kesmekten imtina ederse, onun Müslümanlığında şüphe vardır. Kurban ve Hac ibadetlerinin yerlerine getirilmesi sırasında gösterilecek olan sebat ve takva beraberinde pek çok sevabı da getirmektedir.                        
"Müslümanın Müslümana gülümsemesi bir sadakadır" mealindeki hadisi şerifi göz önünde bulundurursak, Hac esnasında karsılaştığımız binlerce Müslüman ile selamlaşmak, onlarla tanışmak ve gülümsemek, sevap torbamızın dolmasını temin edecektir.                                  
Profesyonel rehberlerimiz sizin için Mekke ve Medine’de programlar hazırladılar.
Bu programlarda işleyecekleri konular ile insanlık tarihi kadar eski bir şehir olan Mekke de ve her köşesi Resul’ü Ekrem Efendimizin (S.a.v.) adımlarıyla ve bakışlarıyla bezeli kutlu şehir Medine de, sizi manevi alem de Asr’ı Saadete götüreceklerdir…
Son yıllarda toplumumuzda yaşanan dini bilinçlenme, hayatımızın her anına girmeye başladı. Bu değişime paralel olarak dini değerlere uygun bir şekilde Hac ve Umre yapmaya çalışılıyor. Bizler de bu yönelişe katkı sağlamak adına hizmet vermeye çalışıyoruz.                
Tercih ve dostlara tavsiye edilen rehberlik hizmeti ile siz değerli üye ve ailelerimizin memnuniyetini yakalayan bir anlayışla yanınızdayız…
Alemlerin Rab’ına hamd ederek  ‘’ALLAH’’  tüm yapacağımız ibadetlerimizi kabul ve bizleri müesser eylesin. Amin ! Saygı ve sevgilerimle !                                      
Genel Başkan Recep Erdem

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder